Kasımda TET Etkinliği, motosiklet tutkunlarını sonbaharın eşsiz manzaralarıyla doğa, macera ve off-road sürüş deneyiminde bir araya getiriyor.
Merhaba sevgili motosiklet severler,
Bu yazımızda sizlere motosiklet, seyahat ve macera tutkusunu birleştiren bir organizasyondan kısaca bahsedeceğim. Kısa diyorum, çünkü bu aslında bir röportaj olacak ve katılımcılara yönelttiğimiz soruları ve aldığımız yanıtları göreceksiniz. Konumuz ise TET TÜRKİYE’nin (Fatih KARA) düzenlediği “Kasımda TET Başkadır” etkinliği. Bu etkinlik, kısaca off-road sürüş yaparak bir noktadan diğerine ulaşmayı, yol boyunca doğal güzellikleri, tarihi yerleri, lokal yeme içme noktalarını ve kamp alanlarını deneyimlemeyi amaçlayan bir macera sürüşü. Başlıca amacı böyle özetlenebilir. Şimdi gelin, sıcağı sıcağına bu maceraya katılanlardan anılarını dinleyelim..
Enes Özer (Milli Sporcu)
Soru: Bu etkinliğe katılmaya nasıl karar verdiniz? Sizi cezbeden şey ne oldu?
Cevap : Bu etkinliğe katılmaya karar vermemin birkaç nedeni var. Öncelikle, daha önce yaşadığım tet rotası deneyimi, açık havada motosiklet sürmenin verdiği özgürlük ve heyecanın ne kadar özel olduğunu bana gösterdi. Trans Euro Trail gibi bir rota, yeni yerler keşfetme ve doğal güzelliklerin tadını çıkarma fırsatı sunuyor, bu da beni büyük ölçüde cezbetti. Bir diğer cezbeten unsur ise, kasım ayındaki orman manzaralarının sunduğu estetik. Doğanın renkleri, yaprakların dökülmesi ve serin hava, sürüşe farklı bir boyut katıyor. Ayrıca, böyle bir etkinlikte aynı tutkuyu paylaşan insanlarla bir araya gelmek, deneyimlerimizi paylaşmak ve birlikte macera yaşamak benim için oldukça değerli. Tüm bu unsurlar, bu etkinliğe katılma kararım da etkili oldu.
Soru: Daha önce Trans Euro Trail veya benzeri bir rota sürüş deneyiminiz oldu mu? Bu etkinliği diğerlerinden farklı kılan neydi?
Cevap: Daha önce TET deneyimim oldu ve tek başıma güney rotasını tamamladım. Bu deneyim, bana inanılmaz bir haz ve mutluluk sundu. İki yıl öncesine kadar hep asfaltta sürüyordum, ancak arazideki sürüşün verdiği özgürlük ve heyecan, asfalt yollara olan bakış açımı tamamen değiştirdi. Artık sadece asfalt değil, doğanın sunduğu çeşitli zorluklarla da başa çıkmayı seviyorum. Ayrıca, katıldığım motor buluşmalarının çoğunda yarışmayı ve egoları görmek yaygındı. Ancak bu buluşmada herkes birbirine gerçekten yardımcı oluyor. Kimse motorunun cc’si ile hava atma derdinde değil; bu, topluluk ruhunu güçlendiriyor. Birlikte kamp yapıp sürmek, düşüldüğünde tanımasan bile birbirine yardım etmek gibi dayanışma örnekleri bu etkinliği diğerlerinden ayırıyor. Bu tecrübelerin hepsi, bir motosiklet tutkununun neden doğaya ve bu tür organizasyonlara yöneldiğini gösteriyor.
Soru: "Kasımda TET Başkadır" etkinliği sizin için ne ifade ediyor? Bu etkinliğin mevsime özgü bir yanı olduğunu düşünüyor musunuz?
Cevap: “Kasımda TET Başkadır” etkinliği, Kasım ayının zorlu hava şartları ve soğukluğuna karşı bir tür direncin simgesi gibi görünüyor. Özellikle sonbaharın o serin, kasvetli havasında, doğayla iç içe bir macera yaşamak, hem fiziksel hem de ruhsal bir mücadele anlamına geliyor. Ormanın içinde, düşen yaprakların arasında sürülen motosiklet, hem doğayla bir bütün olmayı hem de bu zorlu koşullar altında özgürlüğün tadını çıkarmayı simgeliyor. Kasım’ın soğuk, gri atmosferi, bu etkinliği daha özel kılıyor çünkü katılımcılar, doğanın sert yüzüne rağmen bir şekilde bu ortamı keşfetmeye, zorlayıcı koşullarla mücadele etmeye ve özgürlük duygusunu elde etmeye çalışıyorlar.
Nedim Urcan (Seyahat Halinde)
Soru: Etkinlik sırasında sürüş açısından sizi en çok zorlayan veya heycanladndıran şey neydi?
Cevap: Aslına bakarsan etkinlik fikri doğduğu andan itibaren hep heyecanlıydım. Takvimime hemen yazdım. Buluşma noktasına yaklaşık 650 km uzaktayım ve yaklaştıkça sabırsızlandım. Ama ilk gün GPS imi kurcalarken artık rotanın başındaydım ve sanıyorum gerçek heyecan ve adrenalin pompası o anda salındı. Hep derim; küçük çocuklar ve büyük çocuklar hep aynı oyuncaklarla oynuyor, sadece fiyatları biraz farklı. Orada olabilmek ve aynı hedef ve ortak zevkler taşıdığım insanları izlemek tarifsiz. Rota öylesine büyüleyici ki insan nasıl olabilir demeden edemiyor. Hele sonbaharın akşam güneşi sırtlardaki yaprakların renklerini yeşilden ayırınca hayran hayran bakakalıyorsun. Bu ülkede gördüğüm en güzel sonbahar manzaraları olabilir. Hatta sanırım en güzeli. Tarif etmeye çalışmak galiba anlamsız olacak. En çok zorlandığım konuya gelince; Sportif bir sürüş, toprak üzerinde akış ve durup dakikalarca izlemek arasında kalmış olmam. Ama bir gün bu rotayı yürümek- koşmak istiyorum. Sindire sindire, koklaya koklaya o yaprakların hışırtılarını dinlemeliyim. Rota belki biraz daha kısa olsa, akşam- karanlık kaygısı olmadan aylak aylak sürersek daha mı keyifli olur acaba? Bilemiyorum ama gazlamak ta çok ama çok keyifli. Dedim ya bu beni çok zorladı. Durmadan geçip gittiğim yerlere ayıp etmiş gibi hissediyorum. Oysa ki ne kadar güzel süslenmiş.
Soru: Rotanın genel zorluk seviyesi ve manzaraları hakkında ne düşünüyorsunuz? Favori bir noktanız oldu mu?
Cevap: Zorluk derecelerinin nasıl belirlendiğini bilmiyorum. Kıyas yapabilecek seviyede bir mesaim yok sanırım. Ancak hiçbir noktasında takılmadan ve açıkçası pek zorlanmadan, nabız yükseltmeden sürebildim. Manzara konusuna gelince orası efsane. İnanılmaz ve büyüleyici. Her bir noktası o kadar farklı ve güzel ki yarıştırmak hiç adil olmayacak sanırım. İki gün içerisinde toprakta, yaprakların arasında, virajlı köy yollarında, kumların içinde, dağların üzerinde, derelerin kıyısında, çayırların üzerinde sürdük. Daha keyifli ne olabilir ki? Uğradığımız ilçelerde ve köylerdeki esnafların ilgisi de apayrı bir konu. Hepsi çok sıcak kanlı, yardımcı ve güler yüzlü insanlar. Ne yediysek hoşumuza gitti, defalarca çay ikram ettiler. Sağolsunlar.
Soru: Bu etkinlik, off-road sürüş becerilerinize ne gibi katkılarda bulundu?
Cevap: Daha önce bu kadar uzun süre yaprakların ve ağaçların arasında sürmemiştim. Özellikle yaprakların yağmur suları nedeniyle oluşturduğu kanalları doldurması nedeniyle doğru konumlanmaz iseniz sıkıntı yaşıyorsunuz. Ön tekeri ve arka tekeri kanala kaptırınca doğru teknik ve sakinlik işleri keyifli hale getiriyor. Bunu ara ara çalışmış ama hiç bu kadar uzun süre uygulama fırsatım olmamıştı. Karşıya bak, rotanı belirle, çıkış noktasında doğru konumlan ve arka tekeri bekle. Belki böyle bir teknik yok ama ben böyle yapıyorum ve bu sürüş artık kanallara girmekten çekinmeyen hatta bazılarına isteyerek girmemi sağlayan bir deneyim kazandırdı diyebilirim. Bir de şunu eklemeliyim ki bu rotanın bir çıkış etabı vardı bazı katılımcıları terleten. Orası birçok sürücü için anlatacak hikayeler yazmıştır. Çok teknik ve sıkı olduğunu söyleyemem ama o çıkışı indikten sonra ya da oraya gelmeden önce derin su yarıklarının olduğu yapraklı bölge var ya, işte oranın çıkışı yani rotayı tersten yapmak gerçekten paçalara kadar terlete bilir. Belki seneye diyelim. - Kısacası yaprak dolu kanallar birer sürpriz, farkına varmadan içine düşebiliyorsunuz ve devreye tekniğiniz giriyor. - Birkaç inişin çıkışı çok zor olacaktır. Yaprak ve çamur buz pisti yaratmış. - Toz içerisinde gazlamamak lazım, koca koca taşları göremeyebilirsiniz. Tozun dağılmasını beklemek ve sabırlı olmak akıllı adam işi. - Navigasyon hakimiyeti onemli. İşler yolunda giderken sorun olmaz ama bir nedenle yalnız kalır, ayrılır sorun yaşarsanız dolanır durusunuz. Kısacası nefis bir deneyimi daha deftere ekledik. Öncelikle TET Türkiye’nin ve Katılımcı herkesin emeğine, yüreğine sağlık.
Coşkun Ören (Coco Macera)
Soru: Katılımcı sürücüler ve organizasyon ekibiyle olan etkileşimlerini nasıl değerlendirirsiniz? Organizasyonun genel havası nasıldı?
Cevap: Gayet güzeldi, en çok dikkatimi çeken çok kalabalık olmamıza rağmen yardımlaşma içinde geçti.
Soru: Birlikte sürüş yaptığınız kişilerle nasıl bir bağ kurdunuz? Yeni arkadaşlıklar edindiniz mi?
Cevap: İlk başlarda ekip olarak çıkarız dedik fakat yolda çok güzel arkadaşlıklar oluştu, bir anda bambaşka kişilerle yardımlaşarak rotayı tamamlamanın heyecanını yaşadık. İzmir de yeni sürüşler yapacağımız arkadaşlıklar şimdiden başladı.
İlyas Onbaşılar (Akademisyen)
Soru: Katılmadan önce hazırlık aşamasında neler yaptınız? Özellikle tavsiye edeceğiniz bir hazırlık süreci var mı?
Cevap: Öncelikle tüm yol dışı (off-road) sürüşlerde olduğu gibi önceden kısaca rotaya çalışmak (arazi koşulları, rota yakınındaki yerleşimler, kamp ve ikmal noktaları vb.) ve tabii ki önceden kullandığınız bir rota okuma programı şart bence. Örneğin ben önceden rotayı bilgisayarımda incelemiş olmama rağmen telefonuma 1 hafta önce indirdiğim (kullanımına çok hakim olmadığım) rota okuma uygulaması nedeniyle 3 kez rotayı kaçırdım, üstelik ilk seferinde girdiğim dik eğimli yoldan motoru geri çıkarmak enerji ve zaman kaybetmeme neden oldu.
Bu tip sürüşlerde motorunuzun ve sizin olabildiğince hafif olması çok önemli, tabii ki zorunlu ekipmanlardan taviz vermeden. Dağcılık ve trekking alışkanlıklarımdan dolayı ben kat-kat giyinmeyi tercih ediyorum. Çünkü off-road macera sürüşlerinde bazı etaplarda aşırı efor sarf etmeniz çabucak terlemenize ve sıvı kaybına yol açabiliyor. Bu sürüşte içten dışa; termal içlik, alt/üst beden korumalar, Softshell Mont/OffRoad Pantolon ve Hidrasyon çantası şeklinde giyindim ve çok konforlu bir sürüş yaptım. Bir de yanımda alt/üst yağmurluk olduğunu söylemeliyim, sadece yağışta değil üşüyünce de çok işe yarıyor. Tabii ki ayaklarımı da Enduro/Cross Bot ile güvene aldım. Benim motor yükümün çoğu genelde yan soft çantalar da hazır olur (kamp ekipmanlarım, avadanlık seti, yedek kıyafet vb). Bu sürüş için kuyrukta taşımak üzere (yiyecek-içecekler, şarj ekipmanları, yağmurluk, buff, peçete vb) küçük bir çanta hazırladım sadece.
Soru: Bu rotayı sürerken kullandığınız motosiklet ve ekipman hakkında biraz bilgi verir misiniz? Özel bir ekipman tercihiniz var mıydı?
Cevap: Bu tip sürüşlerde sürücünün kabiliyeti kadar motorun kabiliyeti de önemli. Ayrıca motorun arazideki kabiliyetine direk etki eden ekipman da lastik. Ben motosiklet olarak Tenere 700, lastik olarak da road/off-road performansı %50/50 olan lastikleri tercih ediyorum. Fakat bu seferki sürüşte bir tık daha arazi ağırlıklı bir lastik çok daha iyi olurmuş, ilk sefer yanlışlıkla girdiğim dik yolda o kadar debelenmezdim…
Herkese keyifli, bol maceralı ve bol hikayeli sürüşler..
M. Can Özkan (Abs Off)
Soru: Etkinlik sırasında karşılaştığınız en unutulmaz an nedir?
Cevap: Bu kadar güzel doğa görsellerini ve bu sürüş deneyimini çok az insanla paylaştığım için üzgünüm. Keske daha çok kişi gelip bize, bu sürüşlere katılsa.
Soru: Başka off-road motosiklet sürücülerine TET Türkiye rotasını ve bu tarz etkinlikleri önerir misiniz? Öneriyorsanız neden?
Cevap: Kesinlikle öneriyorum; benim orta seviye sürücü dediğim herkes bu rotaları tamamlayabilir. Dayanışmayı, yardımlaşmayı, yalnızlığı, doğayı ve bu görsel şölenin içinde birlikte motosiklet sürme zevkini yani (bu duyguları) farklı bir yerde hissedemezsiniz. Güçlü duyguları olan herkes gelmeli! Ayrıca turizme ve lokal ekonomiye de katkı sağlıyoruz, kendinize gelin.
Gidip rezalet otellerde kalın, o adamlar da sizin yüzünüzden kendilerini geliştirsin. Anlatacak şeyleriniz olsun :) Gelecek etkinliklerde görmek istediğiniz veya geliştirilmesini önerdiğiniz bir şey var mı? Gayet iyi bir etkinlik, isteyen kampta konaklayabilir, isteyen hotel de. Kamp alanları şehire yeterince yakın. Her rota da bu şekilde değilse de, o rotalar kampta farklı güzellikler ve manzaralar sunuyor. Daha çok sürmek ve T.E.T. rotaları gibi Adv. sürüş yaptığımız rotalarda bolca görüşmek dileğiyle. Kaldırın kıçınızı !
Fatih Kara (TET Türkiye Linesman) Etkinliği Düzenleyen
Soru: Katılım beklediğiniz gibi miydi? Bildiğim kadarıyla ufak tefek arızalar dışında pek bir aksilik çıkmadı. Bu sizi rahatlatmış olmalı.
Cevap: Tam olarak beklediğimiz gibiydi. Hatta katılımın daha fazla olacağını tahmin ettiğimiz için başvurularda, TET sürüşü yapmış olmak, arazi sürüşünde deneyimli olmak ve en az 250cc, en fazla 1000cc aralığındaki motosiklet ile katılabilme koşulunu getirdik. Bu filtreleme ile bile çok kısa süre açık tuttuğumuz başvuru formuna 80 den fazla başvuru aldık. Hatta bu sayıya süreyi kaçırıp @tet.turkiye instagram sayfasından yazanların sayısını dahil edersek bu rakam rahatlıkla 100ü geçecektir.
Etkinliğe katılım sayısını asla tam olarak bilemeyeceğiz sanırım… Bu gibi katılımın herkese açık olduğu etkinliklerde herhangi bir bilet verilip ve daha sonra talep edilmediği için net katılım sayısına erişmek çok zor; ama kamp alanı ve otel konaklamalarından kabaca ulşatığımız rakam 50 civarı. 50 kişinin olduğu bir etkinliğin düzenleyicisi olarak sorunsuz bir şekilde sonuçlanmış olması ve rotaya bolca övgüler almamız gururlanmanın yanında fazlasıyla da rahatlattı.
Böyle bir etkinlikte kaygılanmamak büyük bir gamsızlık olurdu, ha! bu kadar gamsız birilerinin de böyle bir oluşumda yeri olurmuydu o ayrı konu.
Soru: ‘’Kasımda TET Başkadır’’ gibi etkinliklerin daha fazla duyurulması veya tekrarlanması için çalışmalarınız var mı? Bende bir katılımcı olarak gördüğüm kadarıyla daha etkinlik yeni bitmesine rağmen katılımcılar bahar aylarında yeni bir rota istiyor.
Cevap: Sadece Kasımda TET değil buna benzer yıl içinde birden fazla etkinlikler düzenlemeyi çok istiyoruz. Çünkü şunu biliyoruz motosiklet sürmek bedensel bir eylem olduğundan, fazla ca düşünsel bir eylem ve bunun sonucu ise bir kültürü doğuruyor. Biz de bu bilinçle ülkemizde de motosiklet sürme kültürünün daha geniş kitleler tarafından bilincine varılmasını çabasındayız. Ve desteklendiğimiz sürece neden olmasın.
Baharda TET nasıldır?
Soru: TET Türkiye olarak katılımcılara hediyeler dağıttınız. Etkinliğin destekçilerine ya da bundan sonra ki etkinliklere destek olmak konusunda istekli olan katılımcı firmalara söylemek istedikleriniz var mı?
Cevap: TET ile motosiklet sürme deneyimini çok daha keyifli ve sürücüleri bilinçli hale getirmeyi planlıyoruz. Biz bu planlarımızla sadece sürücülere değil aynı zamanda sürücülerimiz aracılığıyla doğrudan yerel işletmelere ve en çokta motosiklet sektörüne fayda sağlıyoruz. Ve bunları herhangi bir ücret almadan gönüllü bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Ancak destekçileri olmadan Türkiye gibi geniş bir coğrafyada devam edip, güncel kalabilmesi ne yazık ki çok zor. Kendini güncellemeyen bir projenin ise canlılığını devam ettirebilmesi ise imkansız. Sektördeki firmaların sağladığımız faydanın farkına varıp destekleri ile bizi canlı tutmalarını bekliyoruz.
Bazı masraflarımızı TET tekstil ve sticker ürünlerinin satışından sağlamaya çalışıyoruz ama satış sayıları az olduğu için işe yarayacak, maddiyata dönüşecek karşılık bulmuyor. Bu etkinlikte Jaccover firması günün anısına maliyetine jersey üretti, Crown Micro 3 adet interkom dağıttı, Enduro Market sürücülerimize indirim yaptı. Küçük de olsa bunlar bizi ve sürücülerimizi motive ediyor.
Maalesef maliyeti yüksek bir iş yapıyoruz 100 km’lik bir iz oluşturmak için bir çok kez alternatiflerinden sürmemiz gerekiyor. ‘’Kasımda TET başkadır’’ rotasının bile farklı varyasyonları bir çok kez sürüldükten sonra bu şeklini aldı ve ileride mutlaka değişecek ve evrilecektir.
Katılan sürücülere ve destekçilerine teşekkür ederiz.
Bu sanırım yaptığım en özel röportajlar arasında yerini alacak. Çünkü sorularıma gelen yanıtları okudukça hafta sonuna adeta geri ışınlandım. Yanıtların içinde o hafta sonunda hissettiğim bir çok tanıdık duygu vardı ve eminim ki herkes aynı heyecana ortak olmakla beraber aynı duyguları paylaştı. Kimimiz kendi içimizde yaşadık, kimimiz de o belalı yokuşu çıkmanın verdiği coşku ile zirvede çığlık attı. Bende o çığlık tayfasına dahilim. Uzunca zamandır arazi sürüşleri yapmış olmama rağmen o rampadan korkmasam da aslında benim içinde zor olacağını biliyordum. Bir tek düşmenin ya da yana yatmanın tadına yine bakamadım. O adrenalin nasıl bir şey henüz öğrenemedim. Neyse ki …
Sizde yaramaz çocuklar olursanız ve kendinizi ormana atarsanız mutlaka bir kaç TET sürücüsüne denk gelebilirsiniz. Lastikleriniz dişli, enerjiniz yerinde olsun. Çünkü sizi yormaya devam edeceğiz.
Sonraki baharda görüşmek üzere, Hoşçakalın….
Yazar > Nurullah Yılmaz (Dagdakiiz)